Herkesin bir Ahmet Kaya’sı var

Mustafa Kuleli
14 Aralık 2010, Salı

13 Aralık 2010

Mustafa Kuleli

kuleli@evrensel.net

Çok zor, Ahmet Kaya üzerine yazmak… O kadar iyi bir yazar değilim. Bence herkese başka bir şey ifade ediyor Ahmet Kaya…
Mesela benim Ahmet Kaya’yla tanışmam, o hayatını kaybettikten sonra oldu. Gariptir, daha önce hiç dinlememiştim. Kaya öldükten sonra arkadaşlarım o kadar üzüldü ki, ‘kimdir bu adam’ diye merak ettim, kasetlerini almaya başladım. Ve çok sevdim…
Bana sorsan bambaşka anlatırım O’nu ve şarkılarını. Başkası başka türlü anlatır. Muhtemelen farklı şarkıları içimize işlemiştir.
Cumartesi gecesi Lütfü Kırdar’daki “An Gelir! Onsuz 10 yıl” etkinliğinde de gördük ki, hakikaten herkesin bir Ahmet Kaya’sı var. Sahneye çıkan sanatçıların da, salondaki dinleyicilerin de tavrı, tepkisi başka türlüydü çünkü...

Bu yüzden ben de etkinlikte not ettiklerimi ayrı ayrı paylaşacağım sizlerle:

-Her şeyden önce Ümit Kıvanç yine harika bir filme imza atmış. “Uçurtmam tellere takıldı” filmini pek çok kişi gözyaşları içinde izledi. Film gösterilirken dayanamayıp sigara yakanlar oldu. Ahmet Kaya’nın röportajda, Deniz Gezmiş’lerin görüntüleri eşliğinde, devrimcilerden bahsettiği bölümde salon adeta alkıştan yıkıldı.

-Hayko Cepkin’in performansını merak ediyordum. Hayko piyanonun başına geçti ve Ahmet Kaya’nın Paris’te yaptığı nadir şarkılardan Memleket Hasreti’ni yorumladı. Çok da güzel yorumladı.

-Gecenin büyük sürprizi NTV ekranlarından tanıdığımız Banu Güven’in gitarıyla ‘Yalan da olsa’yı çalıp söylemesiydi. İçtendi. Sadeydi. Berrak bir su gibiydi…

-O meşum Magazin Gazetecileri Derneği ödül töreninde, Ahmet Kaya’ya sahip çıkan az sayıdaki insandan Mehmet Aslantuğ’un sahneye çıkıp Ahmet Arif’in ‘’Anadolu’’ şiirini okuması anlamlıydı.

-Çiğdem Mater’in de dediği gibi, Yavuz Bingöl gecenin gizli yıldızı ve emekçisiydi. Bingöl, önce Sayad Nova’ya, sonra Aylin Aslim’a ve Kenan Işık’a piyanoda eşlik etti.

-Sürgün şarkılarından seçim yapan bir diğer isim Levent Yüksel’di. ‘Biraz da sen ağla’ diye Lütfi Kırdar’ı inletti. Bence herkes duydu o muhteşem sesi. Sitemkârdı, öfkeliydi sanki. Memlekete ‘Biraz da sen ağla’ diye seslendi. O güçlü ses gitmedi kulaklarımızdan.

-Aylin Aslim ‘İçimde ölen biri’yi bence alıştığımız vokal tarzının dışına çıkarak söyledi. İlginç bir deneyimdi. Ayrıca konuşmasıyla son derece içten mesajlar verdi.

-Şarkı aralarında sokak röportajları ekrana yansıtıldı. Bir ağabeyimiz “10 yıl önce neredeydiniz? Şimdi özür dilemenin ne âlemi var” deyince salonda alkış büyük bir alkış koptu

-Şivan Perwer’in yurtdışından bu gece için gönderdiği video elbette ki alkış aldı.

-Gülay’ın seslendirdiği ‘Olmasaydı sonumuz böyle’ enerjik düzenlemesiyle dikkat çekti.

-Bir diğer sürpriz Oyuncu Settar Tanrıöğer’in bağlama çalıp türkü okuması oldu.

-Mor ve Ötesi’nden Harun Tekin tek akustik gitar ile yorumladığı ‘Beni Vur’ epeyce beğenildi.

-Serdar Ortaç ve Reha Muhtar hak ettikleri üzere, uzun uzun yuhalandı.

-Çıplak Ayaklar Kumpanyası’ndan Mihran Tomasyan, ‘Dokunma Yanarsın’ eşliğinde sunduğu performansın sonunda, elindeki plastik kelepçeyi Kültür Bakanı Ertugrul Günay’ın kucağına attı. Ve hem dansı hem bu hareketiyle uzun süre alkışlandı.

-Etkinliği Cumartesi Anneleri, Levent Tüzel, Alper Taş, Rakel Dink, Sırrı Sakık, Osman Baydemir, Gültan Kışanak, Selahattin Demirtaş, Akın Birdal, Gülten ve Melis Kaya da izledi.

-Görebildiğim kadarıyla protokolde BDP, EMEP ve ÖDP temsilcileri dışında AK Parti Milletvekili Dengir Mir Mehmet Fırat, CHP Milletvekili Mehmet Sevigen ve İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu vardı.

-Ve son olarak, gönüllü bir ekip tarafından gerçekleştirilen ve dinleyicilerin ücretsiz olarak katıldığı bu organizasyon, neredeyse kusursuzdu. Emeği geçen herkesi tek tek tebrik etmek lazım.

twitter.com/mkuleli