Her ne kadar içerdiği şeker vücut için zehir olsa da herkes bayılıyor kendisine. Huzurlarınızda Fenomen tatlı trileçe.
Sistem şöyle işliyor: Önce ‘Neymiş bu Trileçe’ diye yiyorsun, sonra bayılıp hakkında konuşmaya başlıyorsun. Herkes böyle yapınca şöhretle beraber şayia da alıp yürüyor tabii. Nereden-nasıl soframıza kadar geldiği, tarihi, içeriği hep tartışmalı bu...
Yazının DevamıHavaların ısındığı şu güzel günlerde serin bir beyaz şarap her zamankinden daha cazip. Fakat keyifle içeceğiniz şarabı seçmek zor. Raflar yerli ve yabancı onlarca farklı markayla dolu.
İşte o şaraplar arasında fiyat/kalite dengesiyle öne çıkan Leona Narince & Chardonnay benim favorilerimden.
Kayra’nın ürettiği bu yuvarlak gövdeli ve yumuşak beyaz, burunda...
Yazının DevamıModeminizin kablosuz performansından memnun değilseniz hiç üzülmeyin. Ufak değişikliklerle kapsama alanınızı genişletebilir, internetin keyfini çıkarabilirsiniz. Üstelik sıfır maliyetle. İşte yapmanız gerekenler.
İnternetsiz bir hayat düşünemiyoruz değil mi? Evin bir odasında çekmese o pahalı kablosuz cihazımız tüm anlamını yitiriveriyor. Dolayısıyla en büyük derdimiz modemin kapsama alanı. Ve ne mutlu ki bu...
Yazının Devamı18 Şubat 2013
MUSTAFA KULELİ
kuleli@evrensel.net
Ne yana kafamızı çevirsek bilgi var. Televizyonlar, basılı yayınlar, internet… Peki bu kadar enformasyon gerçekten ne olduğunu anlamamız için mi? Yoksa bu bombardıman gerçeği görünmez mi kılıyor? Bunu kim yapıyor?
Fastfood zincirleri ve sundukları yağlı, tuzlu, şekerli gıdalar beslemiyor ama şişmanlatıyor. Bunu bilmeyen yoktur...
Yazının DevamıTürkiye’de adeta bir yemek Rönesans’ı yaşanıyor farkında mısınız? Uluslararası başarılar kazanan şeflerden, dünya standartlarındaki mekânlardan, artan hizmet kalitesinden bahsetmiyorum yalnızca. Beni asıl etkileyen zihinlerdeki değişim.
Artık herkes ne yediğine, nasıl yediğine özen gösteriyor mesela. Köylü pazarları ve organik pazarlar kalabalıklaşıyor. Marketlerdeki organik ürün reyonları gitgide genişliyor. Aldığı ürürünün arkasındaki açıklamaları...
Yazının DevamıTürk televizyonculuk tarihinin tartışmasız en önemli ismi, Mehmet Ali Birand. Hakkında sayfalarca yazılabilir, birçok farklı yönünden bahsedilebilir. Ama beni en çok etkileyen, herhalde kamera önündeki hâli olmuştur. Çünkü Birand haberi okumaz, anlatır. Anlatırken de öyle bir kaptırır ki kendini heyecanlanır, dili dolanır.
Aslında hiç önemli değildir bu gaflar, dil sürçmeleri....
Yazının Devamı31 Aralık 2012
MUSTAFA KULELİ
kuleli@evrensel.net
Bizim pamuk sakallı, nur yüzlü Marx Hoca, içinde yaşadığımız şu yılları ‘İnsanlığın tarih öncesi’ olarak tanımlıyor. Bize de ‘ilkel’ demiş oluyor bu durumda. Neee, bize mi? Evet hepimize. ‘Komünizme kadarki yıllar beyhude, insanlığın asıl tarihi ondan sonra başlayacak’ diyor.
Komünistlerin gelecekten gelmiş insanlar olduğu...
Yazının Devamı22 Ekim 2012
MUSTAFA KULELİ
kuleli@evrensel.net
Deneme. Deneme, bir- ki-üç… Nasıl yazıyorduk?
Öhöm!
Efendim 7 aylık bir aradan sonra, yine yeni yeniden huzurlarınızdayım. Beni özlediniz mi bilmiyorum ama ben sizi çok özledim.
Tabii bir ‘ne yazacağım sendromu’ hâsıl olmadı değil. Ne yazacağım, ne yazacağım diye klavye başında eşinirken, bizatihi klavyenin...
Yazının DevamıDevrim televizyondan yayınlanmayabilir. Ama internetten canlı yayınlanacağına eminim.
Devrimin bir parçası olacaksanız siz de emin olun, çünkü elimizdeki akıllı telefonlar, tabletler ya da dizüstü bilgisayarlar facebook’a girebildiği gibi naklen yayın da yapabiliyor.
En ücra köşedeki bir eylem, bir direniş, bir fabrika işgali ya da polis saldırısı cep telefonu kamerasıyla tüm...
Yazının Devamı29 Ekim 2012
MUSTAFA KULELİ
kuleli@evrensel.net
Belki gözünüze ilişmiştir, anaakım medyadan 20 gazete, internet haber sitelerine savaş ilan etti.
“Gazetelerin içeriği sadece gazetelerindir” başlıklı bir bildiri yayınlayan bu büyük sermaye gazeteleri, internet sitelerini “korsan gazetecilik" yapmakla, “emek hırsızlığı”yla suçladı.
Tam olarak şöyle dediler:
Ürettiğimiz ve bütün hakları bize ait olan;...
Yazının Devamı