Yeni medya, sendikalar ve işçi hareketi

23 Eylül 2010, Perşembe

Yeni medya, sendikalar ve işçi hareketi

05 Temmuz 2010

Mustafa Kuleli

mustafakuleli@evrensel.net

Sendikalar kıpır kıpır. Yalnızca benim hüsnü kuruntum değil bu, Cumartesi günü Tekgıda-İş başkanı Mustafa Türkel de aynen böyle söyledi: “Önce sendikacılar değişecek, sonra da sendikalar…” Sendikalardaki profesyonel yöneticilerin mal varlıklarını açıklaması, sendikaların yeminli mali müşavir denetimine açılması; dil bilen, internet ve yeni iletişim teknolojilerine hakim genç bir kuşağın sendikalara girmesiyle yaşanacak bu değişim...

Cumartesi sabahı Avrupa Sosyal Forumu kapsamında “Yeni medya, alternatif medya deneyimleri ve işçi hareketi” başlıklı panelde konuşmak üzere Mustafa Türkel, Esra Arsan ve Tolga Korkut Gümüşsuyu'na geldi. Ben de hesapta, toplantının kolaylaştırıcılığını yapacaktım. Gittik baktık, bizim panelin yapılacağı salonda başka bir oturum var. Aynı koltuğu almış iki otobüs yolcusu gibi birbirimize bakakaldık arkadaşlarla. Sonra da “madem öyle çıkalım sokağa, kendi aramızda konuşalım” dedik biz de. İyi de oldu. Paneli izlemeye gelen birkaç dostumuzla beraber, aldık çayımızı-kahvemizi, üç saat kadar sohbet ettik.

Yapamadığımız panelin konusu ekseninde başladı sohbetimiz. Türkel, Tekgıda-İş sendikasının sağlıklı bir veritabanının bulunduğunu, üyelere dair her tür bilgiye sahip olduklarını, toplu SMS sistemi ile üyelerine anlık mesajlar gönderdiklerini, belge arşivlerinin ve kütüphanelerinin standartlara uygun bir şekilde dijital ortamda endekslendiğini anlattı.

Bu vesileyle sendikalarındaki pek çok uzmanın günde iki-üç saatlerini internet ortamındaki görevleri için kullandığını, üç kişilik bir bilişim departmanlarının olduğunu ve şu anda tüm sendikaları kapsayacak bir bilgi havuzu oluşturmayı planladıklarını anlattı. (Laf aramızda, radyo kurma planları üzerine de epeyce konuştuk)

Heyecanlandık elbette. SEKA direnişi sırasında işgal edilmiş fabrikanın içinde kurulan web sitesini ve buradan geçilen haberleri hatırladık. TEKEL direnişinde twitter ve facebook’un hızlı, yaygın ve etkili mecralar olarak çok işe yaradığını konuştuk. Mustafa Türkel, sendikalara bilgisayar girerken yaşlı kadroların nasıl da direndiğini ve 3-5 sene içinde nasıl her işi bilgisayarda yapmaya başladıklarını anlattı. Organize Sanayi Bölgeleri’nde açılan işçi evlerinin neden başarılı olamadığını, işçilerin mahremiyetini koruyarak çalışmanın önemini, sosyal medyanın örgütlenme faaliyeti içinde nasıl kullanılabileceğini tartıştık.

Velhasıl sermaye gazetelerinin-televizyonlarının, sendikaların parayla verdikleri ilanları bile yayınlamadıkları bir dönemde yeni medyayı, yani e-posta’dan interaktif televizyon ve radyolara, podcast’lerden blog’lara, sosyal ağlara, tüm bu araçları nasıl kullanabileceğimiz üzerine kafa yorduk.

Sadece konuşup sonra da dağılmadık elbette, daha geniş katılımlı bir toplantı için sözleştik ayrıca. Onun da detaylarından haberdar edeceğim sizi…

N: Şimdi belki, bu anlattıklarım uzak bir ihtimal ya da yabancı bir dil gibi geliyor bazlarınıza ama “Cep telefonu bana lazım değil, anca iş adamlarına gerekir” dediğimiz zamanlardan kaç sene sonra cep telefonu aldığımızı düşününce, geleceğin o kadar da uzakta olmadığı anlaşılıyor.

N2: Mustafa Türkel başka konulara da değindi elbette: "4C'nin İptali On Binlerce Emekçinin Hayatını Değiştirecek" http://getir.net/qvh

N3: Geçen haftadan bir haber: Son kağıt gazete 2023 yılında basılacak http://getir.net/qvg

(5 Temmuz 2010)