Yazmak ve okumak üzerine

1 Eylül 2010, Çarşamba

Yazmak ve okumak üzerine

07 Aralık 2009

Mustafa Kuleli

mustafakuleli@evrensel.net

Yazı yazmak üzerine yazı yazmak, her köşe yazarının fantezisidir. Bilhassa yazacak konu bulunamadığında hemen bu fantezi hayata geçirilir…

Benim mesela, yazmaktan yana bir derdim yoktur ama konu bulmakta sıkıntı çekerim. Kimisi de bunun tersini yaşar.

Şimdi “yazacak konu mu yok kardeşim” diye itiraz edeceksiniz ama n’apayım. Bulamıyorum! Medya, Başbakan, siyasetçiler, ergenekon, yoksulluk, sefalet, her tarafta konu var değil mi? Yok aslında. Çünkü farklı bir şey yapmak istiyor insan. Söylenmemiş bir şey söylemek, gazeteci ağzıyla bir ‘açı’ yakalamak istiyor. Ama bu da mümkün olmuyor işte her zaman.

Zaten herkes, her şeyi, her gün yazıyor ya, bazen onlara bakınca içimden gelmiyor yazmak...

Sonra insanın günü gününü tutmaz ki. Bazen enerjiyle dolu olursun, bazen parmağını oynatacak mecalin olmaz. Bazen bıçak gibi keskindirzekân, zihninde fikirler, espriler uçuşur; bazen kafan öyle dağınıktır ki oturup yazıya yoğunlaşamazsın.

Hayat gailesi, yürek çarpıntısı derken yazıya gelmez sıra. Gelse de, o yazı bir şeye benzemez...

İşte böyle durumlarda, okur hoş görmeli yazarını, eski günlerin hatırına. Bir e-posta gönderip sırtını sıvazlamalı. 'Olsun' demeli. 'Arada olur böyle'...

Aman neyse, ben de kalkmış çok önemli bir şeymiş gibi yazma buhranlarımdan bahsediyorum. Yazmayı bırakıp okumaya geçelim biz en iyisi:

Merak ediyorum, gazetelerdeki köşe yazılarını nasıl okur insanlar? Kimisi sade başlığına bakar, kimisi göz gezdirir, kimisinin düzenli okuduğu yazarlar vardır, başkasına yüz vermez…

Ben çoğu zaman yazının başlığından başlar, ilk cümlesinde konaklar, yazının son paragrafına kadar göz gezdirir, son paragrafını okur ve eğer ilgimi çektiyse, yazıyı en başından doğru düzgün okurum.

Evet, biraz saçma gözüküyor ama ben böyle yapıyorum.

Ve uzunca bir zamandır aslında başkaları nasıl okur merak ediyorum. Bu hafta da anket amaçlı kullanalım köşeyi. Siz nasıl okuyorsunuz köşe yazılarını? Kimleri okuyorsunuz? Kimin, nesini beğeniyorsunuz? Gazeteleri internetten mi okuyorsunuz, gidip alıyor musunuz? Bir e-posta gönderseniz bana, memnun olurum. Makbule geçer.

Bu hafta da böyle olsun.