Samimiyet-ölçer ile gezenler

31 Ağustos 2010, Salı

Samimiyet-ölçer ile gezenler

19 Ekim 2009

Mustafa Kuleli

mustafakuleli@evrensel.net

“Bak bu solcuyum diyor ama yabancı sigara içiyor! Üstelik bilmem nerede evi var! Zaten sendika başkanları da işçilerin paralarıyla zevk-ü sefa ediyormuş!”

“En çok içki tüketimi Konya’daymış biliyor musun? Bunlar Müslüman geçinir ama aslında ne haltlar ederler!”

“Bu ülkücüler ‘milliyetçiyiz’ der, Mercedes’e biner!”

Bir yerlerden tanıdık geldi mi bu zihniyet? Hani, hayatta bir duruşu olan insanların şahsında ve onların davalarında ille de bir tutarsızlık bulmaya çalışan, bulamadı mı kendince yaratan, elinde ‘samimiyet-ölçer’(!) ile gezen tiplerden bahsediyorum…

Onlar için ortalama olan, düz olan makbuldür. İnsan ‘orta’dan biraz saptı mı, gizli nefret büyümeye başlar. Solculuk, İslâmcılık, milliyetçilik fark etmez. İsterler ki herkes kendi diledikleri gibi olsun. Tabii bu da mümkün olmadığından daimi bir kızgınlık halleri vardır.

Siyasî bir duruşu, tutarlı bir görüşü olanlarda mutlaka bir ikiyüzlülük, bir sahtekârlık, bir samimiyetsizlik bulunmalı ve teşhir edilmelidir!

Yapmazlarsa rahat edemezler. Uykuları kaçar.

Bu tipin bazı örneklerinde yüksek doz Kemalizm yüklemesi de görülmüştür. Genelde emekli öğretmen ve emekli asker olan bu grup üyelerine göre, böyle politik duruşlara verilebilecek tek yanıt vardır: “Gerek yok!”

Bizim gül gibi ‘kendi’ ideolojimiz varken, ‘yabancı’ rüzgârlara kapılanlar ancak ‘bir hata’ yapmakta olabilir. Ya da kendileri ‘bir hata’dır.

Olmadı, sahtekârdırlar. Bir çıkarları olduğundan böyledirler ve bunu gizlerler. Bu gizlilik perdesi kaldırılmalı ve mesela solcuların Moskova’dan para aldığı, İslâmcıların aslında ‘her haltı yediği’ ‘cahil halka’ anlatılmalıdır. Hatta bu grubun bazı üyeleri daha da ileri giderek “dinde böyle bir şey yok” falan gibi cümlelerle “gerçek din budur” diye koyarlar, Müslüman’ın nasıl olması gerektiğini...

Bu vatandaşlara göre, gerçek din Yaşar Nuri Öztürk’ün anlattığı, doğru milliyetçilik ‘Atatürk milliyetçiliği’, olması gereken solculuk CHP içindeki kadar(!) solculuktur.

* * *

Şimdi nereden çıktı tüm bunlar diyeceksiniz. İnanması zor ama Vatan Gazetesi’nin çarşamba günkü sürmanşetinden çıktı...

Vatan’ın “Mösyö Uzan’dan selam var” başlıklı haberinde şöyle denmiş: “Seçim meydanlarında ‘Türk milleti için canım da feda malım da..’ diye atıp tutan Cem Uzan, şimdi iltica talebinin kabul edilmesi için Fransa’ya ülkesini kötülüyor”

Söylememe gerek var mı bilmiyorum, Cem Uzan’cı falan değilim. Ama haber içeriğinde Cem Uzan’ın Türkiye’yi kötülediğine dair en ufak bir bilgi yokken, aşağıda gördüğünüz fotoğrafla beraber bu cümleleri kullanmak, Uzan’ın Fransa’ya sığınması üzerinden “Milliyetçilik nerede kaldı” diye ara başlık atmak, bana az önce anlatmaya çalıştığım ruh halini hatırlattı.

Tamam, Uzan belki hakikaten siyasi duruşunda samimi değil. Ama bu haberi bu şekilde yazan zihniyeti ve haberi okuyan vatandaşın verdiği tepkileri de sorgulamak gerek.

Zira aynı zihniyet, solcunun ayakkabısına veya çarşafı kadının cinsel hayatına da bu şekilde yaklaşıyor.