Bir umut

Mustafa Kuleli
3 Mayıs 2011, Salı

11 Nisan 2011

MUSTAFA KULELİ

kuleli@evrensel.net

Bu yazıyı Pazar sabahı, bağımsız adayların açıklanmasını beklerken yazıyorum. Dolayısıyla başka bir gündemim yok şu an. Heyecanla adayların kamuoyuna açıklanmasını bekliyorum.

‘Emek, Demokrasi ve Özgürlük Bloğu’ bu seferki ittifakın adı. Her ne kadar BDP’li dostlar bunun yalnızca bir seçim ittifakı olmadığının altını çizse de, evet bu bir ittifak. Ve ittifak kurulurken yaşanan tartışmalar ziyadesiyle görünür,  duyulur, bilinir oldu bu kez.

Belki Emek-Barış-Demokrasi Bloğu ya da Bin Umut Adayları sırasında ‘dışarıya’ bu kadar bilgi sızmamıştı. Bu sefer öyle olmadı. Doğruluğu sonradan teyit edilen bilgiler ve sayısız iddia twitter ve forumlar başta olmak üzere internete saçıldı.

Aşağıdan yukarıya uzun vadede örülmeyen, halk güçlerini değil onların bazı temsilcilerini birleştiren bir çalışmada, elbette gizliliklerin olduğu bir ‘içerisi’ ve Pazar günü 13.00’te açıklama yapılacağını bile duymayan bir dış kamuoyu olacaktır.

‘Nasıl böyle olmazdı?’ sorusuna yanıt bu köşeyi ve beni aşar. Ama bu soru dursun bir kenarda… Mesela hâlâ önemli bir toplumsal hareket ve gelenek olan ÖDP’yi bu birlikten uzaklaştıran ne olmuştur? EMEP’i tüm ülkede parti olarak seçime girmeye sevk eden ve sonra BDP ile ittifaka ikna eden tavırlar, üslûplar, yaklaşımlar nedir?

Tamam, Blok kuruldu. Blok destekçileri olarak mutluyuz, huzurluyuz. Ama işler böyle yürüyünce hemen her gün motivasyonumuzu düşürecek, moralimizi bozacak bir şeyler söyler birileri.

Biri ‘DSİP’i bu ittifaka kim dahil etti?’ diye sorar haklı olarak, DSİP’li diğeri ‘Madem ittifak yapıyoruz bizim adayımızı niye göstermediniz?’ diye tepki gösterir kendince. Biri ‘Eğer biz üçüncü cepheysek bağımsız adayın olmadığı yerdekilere nasıl bir alternatif sunuyoruz? Kayseri’deki insan CHP ya da AK Parti’ye mi oy verecek?’ der, diğeri ‘Bağımsızın olmadığı yerde çatı neden EMEP oluyor? EDP olsun’ diye diretir.

Yani demem o ki, yine buruk bir tat var bu işte. Geniş toplantı salonları yerine kapısı kapalı, küçük odalarda şekillenen ittifaklar artık sinmiyor içimize…

Ben 10 Nisan sabahı itibariyle bu kaydı düşmüş olayım. Adaylar henüz açıklanmamışken…

Siz bu yazıyı okurken bağımsızlar belli olacak. Ve artık herkes kendi bölgesinde çalışmaya başlayacak.

Ne diyeyim, kolay gelsin hepimize.