TV’de tarafgirlik bir geçinme biçimi

29 Eylül 2010, Çarşamba

9 Ağustos 2010

Mustafa Kuleli

kuleli@evrensel.net

Televizyondaki tartışmalara bakıyorum da hep aynı yüzler, aynı sesler, aynı argümanlar… Biri, diğerinin ne diyeceğini biliyor zaten, o konuşurken kendi şovunu hazırlıyor çabucak.

Ve sahne sırası onda! Önce konuşana laf atarak taciz ediyor, sonra bir ‘soru’ ve işte geldi sırası. Şimdi saz onda, söz onda, çalıyor söylüyor. Ya AKP’nin, ya CHP’nin türküsünü çığırıyor.

Her kanalda aynı terane. Akşamları kanallar arasında dolaşırken bakıyorum da hep aynı kişiler ekranda. AKP cephesinden ekrana en çok çıkan, eski ülkücü tosuncuk yeni kıraathane liberali Rasim Ozan Kütahyalı, CHP cephesinden ise CHP-MHP koalisyonuna can atan ve adeta cana tak ettiren Can Ataklı.

CINE 5’i açıyorsun Rasim Ozan var... (-ki CINE 5’teki bu programında, halkın yargı ve orduya karşı isyanından söz ederken bir yandan da muz yiyerek ve muzdan aldığı enerjiyle halkı yargıya karşı şapırdana şapırdana kışkırtan bir arkadaştır kendisi. Bkz. Burası Muz Cumhuriyeti değil!)

Kanaltürk’ü açıyorsun, Yine Rasim Ozan Kütahyalı, karşısında Cumhuriyet yazarı Ümit Zileli.

Beyaz TV’yi açıyorsun Rasim Ozan, karşısında Vatan yazarı Can Ataklı.

Habertürk’te Can Ataklı, karşısında Başbakan’ın eski Basın Danışmanı Ahmet Tezcan.

Falan filan…

Bir de Fox’ta Mehmet Metiner ve Enver Aysever ikilisi var. Ve hatta Star’da Ruhat Mengi var ki, bir yazıyı sadece ona ayırmalı…

Velhasıl, demem o ki, bu yeni televizyon formatı tuttu. Bir haber-yorum-tartışma formatı değil bu, siyaset şovu!
AKP ve CHP’nin medyatik militanlarını çıkartıyorsun ekrana ve ‘yiyorlar birbirlerini’! Söylediklerine inanmasalar da olur, imajlarını öyle kurmuş olsunlar kâfi. Yeter ki memleket bu AKP-CHP cenderesinden çıkmasın!

Her şey prodüksiyona dâhil! Bağırış-çağırışlar, parmak sallamalar, masa yumruklamalar, hakaretler, husumetler…

Ama ne yazık ki gerçek sanılıyor işte bu tartışmalar. Hâlbuki ben artık neredeyse eminim: Bu bir geçinme biçimi.
Para kazanıyor insanlar buradan. Rollerini oynuyor ve para kazanıyorlar. Hepsi bu.

İşin garibi, yıllar yılı gazeteci tarafsız olmalıdır diye bas bas bağıranlar, şimdi ya kendileri taraf, ya gazetecilerin militanca taraf tutmasını bekliyorlar.

İkiyüzlülük böyle bir şey değil mi?